Bu Blogda Ara

8 Ekim 2010 Cuma

Kanun

Ne yazık ki ülkemizde pitbull ve benzeri (?!?!?) köpekler için çıkan çok anlamsız kanunlar var. Batıyı taklit edelim avrupa birliği standartlarına girelim derken kişiliksiz bırakılmış, şebeğe dönmüş durumdayız. İngiltere ve dolaylı olarak Amerika kıstasları memleketimize zorla sokuluyor. Pitbull yasağını birçok avrupa ülkesi kaldırdı. En son Hollanda kaldırdı ve İngiltere de bu yasağı kaldırmak üzere çalışmalar yapıyor. Biz ise kraldan çok kralcı olduğumuz için anında saçma bir kanun çıkararak "Bakın biz de sizin gibi yapıyoruz" demeye çalışıyoruz. Ama onlar yasak kaldırırken biz yasak koyarak baya bi rötarlı ilerliyoruz. Bir nevi lale devrini yaşıyoruz aslında yıllardır. Nerede bu laleler? diyorsanız, başınızı bu kanunların çıktığı yere doğru çevirin.


5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu

MADDE 4a) Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir.
MADDE 8. - Bir hayvan neslini yok edecek her türlü müdahale yasaktır
Yasaklar
**Pitbull Terrier, Japanese Tosa gibi (?) tehlike arz eden hayvanları üretmek; sahiplendirilmesini, ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak;
takas etmek, sergilemek ve hediye etmek YASAKTIR.




Hayvanların kökünü kurutmak istiyorlar bir de aynı kanun bir hayvan neslini yok edecek her türlü müdahaleyi yasaklıyor. Ben aklı başında, beyin fonksiyonları az buçuk bile çalışan herhangi bir insanın böyle kendi ile tezata düşen kanunlar çıkarmayacağına eminim. Ama demokraside bürokrasi işte böyledir, ben birine beyinsiz dediğim zaman hiçbirisi alınmaz başkasının üstüne atar, ama övsem göklere çıkarsam hemen ben ben diye öne çıkarlar.

"Gibi" ifadesi ayrıca tüm hayvanseverlerin dikkatini çekmiştir yine. "Gibi" ne demek? Her köpek köpek gibidir her insan insan gibidir. Yasaklamak için hayvan ararken yetersiz bilgileri ciddi bir tanımlama yapmaktan aciz olduğu için "Gelin arkadaşlar biz "Gibi" diyelim de, sonra duruma göre esnetiriz nasıl olsa" gibi bir düşünce net olarak kendini gösteriyor. Esnetirler kardeşim, hiç de birşey yapamazsınız, devlete karşı çıkılmaz. Dandik diyeceğiniz bir memur bile her zaman sizden üstün konumda değerlendirilir, devlet nezdinde. Bakkal dükkanında görevini yapan bakkalın polisten hakaret ve dayak yeyip de memurların görev başındaki bakkala hakaret suçu işlediğini duydunuz mu?


2004 tarihinde çıkan 5199 için tam kanunu şu linkten okuyabilirsiniz.

http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5199.html

Şehir Efsaneleri

Şehir Efsaneleri


* Isırınca 2 ton basar. (Yanlış)

Böyle bir söylenti muhtemelen dövüşte küçücük bir pb’un kocaman bir köpeği nasıl olup ta yendiğine açıklama bulmak isteyen insanlar tarafından çıkarılmış olmalı. Ancak gerçeği yansıtmak bir yana yakınından bile geçmiyor. Büyük köpeklerin çeneleri daha kuvvetlidir, aşağıdaki liste ısırma kuvveti açısından yapılan genel bir istatistiksel bilgidir ve bazı hayvanların cm2 ye uyguladığı ısırma basıncını göstermektedir. Bu rakamlar hayvanın büyüklüğü ve ısırma amacına bağlı olarak mutlaka değişiklik gösterecektir. Görüldüğü üzere 2 ton 3 ton 5 ton basınç ile ısırabilen değil köpek, başka bir hayvan bile yok.



İnsan 58 kg
Alman Çoban Köpeği 108 kg
Rottweiler 149 kg
PitBull 106 kg
Afrika Yaban Köpeği 144 kg
Aslan 311 kg
Sırtlan 450 kg
Büyük Beyaz Köpekbalığı 303 kg
Kaplumbağa (Büyük bir tür) 452 kg
Nil Timsahı 1134 kg



* Sahibine bile saldırır. (Kısmen doğru olabilir)

1- Yine bu söylentinin en büyük sebebi de köpek dövüşleridir. Dövüş esnasında özellikle çok yorulmayan ve içgüdüyle dövüşen köpekler kendilerini kaybedip tamamen galibiyete odaklanırlar, dövüş ister bitmiş ister sürüyor olsun bu esnada tedbirsizce ayrılmaya çalışan köpekler sahiplerini bile ısırabilir, bu yüzden köpekleri ayırma işini hakemler veya gönüllüler değil sahipleri yapar. Ancak bu sahibini ısırma sadece pb türü köpeklerde gözlenmez, dövüşe kendini kaptırmış her köpek aynı reaksiyonu gösterebilir. Bu reaksiyonun pb’lara atfedilmesinin en büyük sebebi başarılarından dolayı doğal olarak kafeslerde en çok dövüştürülen köpeklerin pb olmasındandır. Ayrıca maddi kazanç ve dövüş için yetiştirilen köpeklerin alınıp satılması sonrası yeni sahibini özümseyememe ve belli bir süre ve şartlar altında saldırganlık göstermesi gibi durumlar da oldukça sıklıkla olmaktadır.



2- İkinci bir sebep olarak, çok sahiplilik durumudur. Güçlü karakterli ve baskın yapılı köpekler (ki bunlar çoğunlukla fiziksel olarak da güçlü köpeklerdir) tek bir sahip isterler, hatta bazılarının durumu EN FAZLA TEK BİR SAHİPE KATLANMAK olarak bile değerlendirilebilir. Bekâr evleri, büyük aile veya haddinden fazla sosyal ortamlarda yetişen köpekler herkesin güveni kazanır ve herkes tarafından mıncık mıncık edilmeye başlanır. Buna mukabil günün birinde ani bir şaşkınlık ve/veya bilinmezlik anında veya yemek yerken yemeğine uzanan elin kime ait olduğuna bakmaksızın ısırabilirler. Bu bir kaniş olduğu zaman olay büyütülmez ve göz ardı edilir ancak yetişkin ve güçlü bir köpek olduğu takdirde yaralanma durumu hemen medyatikleştirilir. Mantık olarak ise, bir kanişin ısırması ile büyük yapılı bir köpeğin ısırması arasında fark olması elbette ki doğaldır ve bu tarz olaylarda olayın gelişimi her zaman göz ardı edilerek suçun köpeğe atılması tercih edilir.

* Çenesini kilitler. (Yanlış)

Böyle bir olay fiziksel olarak mümkün değildir. PB çenesi de her köpeğin çenesi gibidir ancak elbette birçoğundan güçlü bir yapısı vardır. Buna mukabil ısırdığı yeri ısrarla bırakmamasının sebebi kişilik olarak inatçı bir yapıya sahip olması yüzündendir yoksa çenesini kilitlemesi gibi bir şey söz konusu bile değil. Özellikle yetişme aşamasında bu inatçılığı ve çene kaslarının kuvveti tahrik edilen (Spring Pole, Weight pulling ve benzeri eğitimler ile) köpekler bu eğilimi belirgin şekilde gösterirler onun dışında kalanlar ise her köpek gibi ısırıp, ısrar etmeden hemen bırakabilirler. Emin olun ki bu eğitimleri bir Golden köpeğine de yaptırsanız büyüdüğünde kişiliğine ters olsun olmasın ısırdığını bırakmama yönelimine sahip olabilir (Tek fark, yumuşak huylu bir köpeği bu eğitimi alması için zorlamanız gerekir)

* Genlerinde at geni domuz geni vs. vs. var. (Yanlış)

Bu tarz söylemleri çıkaran ve yayanlar kimlerdir ne hayal edebiliyorum ne de gülebiliyorum, bence kimsenin bu kadar cahil olmaya hakkı yok.

Bu gün popüler olan birçok köpek 1800’lü yıllarda üretilmiştir. Bu üretilmekten kast edilen şey köpek ırklarının birbirine karıştırılarak melezlenmesi, farklı ırklar elde edilmesidir. Bunlar, beğenilen karışımın 7 göbek çoğaltılıp yeni bir ırk ismi atanması ile sonuçlandırılan ve zaman alan çalışmalardır. Kimisi de pb köpekleri laboratuarda üretilmiş, genleriyle oynanmıştır der ki bu da yanlıştır. Bu köpeklerin üretildiği zamanda zaten genetik ve kalıtım bilimi henüz yoktu. Kazanılmış özelliklerin sonraki kuşaklara kan ile aktarıldığı düşünülerek konunun özüne tesadüfen yaklaşılmış olsa da bilim daha DNA ve gen olgularına henüz çok çok uzaktı. Yinede kazanılmış özelliklerin sonraki nesle aktarılması düşüncesi o zamanki bilim anlayışında kabul gören ancak yanlış olan bir bilgiydi zira henüz Mendel’in kalıtım yasasının çıkmasına daha uzun zaman vardı. Yapılan şey saldırganlık, cesaret ve güç özellikleri iyi bilinen belirli köpekleri melezleyip sonuçları gözlemlemekten başka bir şey değildi. Yoksa şu an sahip olduğumuz mevcut bilim düzeyinde bile kalkıp bir domuzun, atın, boğanın gücünü veya herhangi bir kabiliyetini genler vasıtası ile bir köpeğe aktarmak mümkün değildir. Keza köpek türleri olarak bildiğiniz türler de birbirlerine hem yakın hem çok uzaktır ve kendi aralarında bile hepsi hepsiyle çiftleşemez, çiftleşip yavrulayabilenlerden bile kısır yavrular dünyaya gelebilir.

* Acı hissetmez. (Yanlış)

Acı eşiğinin diğer köpeklere göre yüksek olduğu doğrudur. Hepimiz gibidirler, kimimizin eti iki parmakla sıkarak morarır kimimize sopayla vurulsa morarmaz ve az acır, kimimiz acıya dayanamaz, kimimiz biraz daha fazla dayanabiliriz ancak kesin olan şudur ki her canlının canı acır. Acı hissetmez diye bir söz etmek ya fazla sevgiden dolayı latife olur ya da cahillik. Ben birinci şık olmasını umut ediyorum.

* Ön dişleriyle ısırırken arka dişleriyle çiğner (Yanlış)

Duyduğumda bende çok güldüm.

* En güçlü köpektir. (Kısmen doğru olabilir)

Birçok büyük köpek (çoban köpekleri, mastiff’ler), kas gücü ve yük çekebilme açısından şüphesiz daha güçlüdür. Buna mukabil Pitbull için vücut ağırlığına orantılı olarak sarf edebileceği kas gücü açısından ele aldığımızda sıkletinde en güçlü köpektir genellemesini yapabiliriz yani kendi türünün bir nevi Naim Süleymanoğlu gibi. Tabi bu, gücün, sadece kas direncine yönelik bir değerlendirmesidir.

* Pitbull’u, mafya silah olarak kullanır (Yanlış)

O kadar saçma bir söylenti ki buna ancak yaşadığı dünyadan hiç haberi bile olmayan bir insan inanabilir. Sadece pb köpeğinin medyatik yapısı kullanılarak üretilmiş ve saçma sapan bir efsanedir. Kim bilir, kendini mafya diye lanse eden birkaç densizin maço kişiliklerine uygun olsun diye edinip öne sürdükleri pb köpekleri olabilir. Ancak bir iki mahalle kabadayısının bu davranışı kesinlikle ne mafya olgusuna ne de pitbull köpeği ırkına örnek teşkil edemez. Mafya’nın insanları tehdit etmek veya zarar vermek için pitbull köpeği kullanması söylevi tamamen bir fanteziden ibarettir. Birkaç madde altında pb’un neden bu amaçla kullanılamayacağını gösterelim.



1- İnsanları tehdit etmek veya zarar vermek için herhangi bir ateşli veya kesici silah, bir köpekten çok daha fazla etkilidir.

2- Hangi ateşli silah olursa olsun maliyeti bir köpeğin yükleyeceği maliyetten çok daha fazla düşüktür. Hele ki kesici silahların maliyetsizlikleri, mukayese bile kabul etmez.

3- Hangi ateşli veya kesici silah olursa olsun taşınması ve bulundurulması bir köpekten çok daha kolay ve pratiktir.

4- Bir Pitbull insana zarar vermek için seçilebilecek en uygun köpek değildir. Saldırganlığı pompalanmış Dobermann, Rottweiler, Alman Çoban Köpeği gibi köpekler insana karşı pitbull’lardan çok daha fazla etkilidir.

5- Birilerine köpek vasıtasıyla zarar vermek istiyorsanız bunu pitbull'dan başka bir köpekler yapmanız sizi kanun önünde mutlaka daha avantajlı bir konuma getirecektir zira bir pitbull köpeği kimseye zarar vermemiş bile olsa kanun önünde başlı başına suç teşkil eden bir konumda.

7 Ekim 2010 Perşembe

Köpek Dövüşleri

Köpek Dövüşleri


Önsöz

Köpek dövüşleri aşağı yukarı bütün medeni ülkelerde yasak olmasına rağmen yine de kanun dışı olarak yapılıyor. Kural yok, doping testi yok sadece iki amaçtan birine veya her ikisine hizmet ediyor: Para kazanmak ve/veya kişilerin ego tatminlerini köpekleri üzerinden sağlamaları. Bu dövüşlere seyirci olarak katılanlar da yine iki sebepten dolayı katılıyor: Bahis oynayıp para kazanmak ve/veya vahşi güdülerini kendileri emniyet içerisinde oldukları halde tatmin etmek. Hiçbir köpeğin dövüşerek kazanacağı bir şey yok ve köpekler sadece sahipleri istediği için dövüşür. Bu dövüş bir açlık, hayatta kalma mücadelesi değildir ve aslında ona sorsanız çekip gitmek isteyecektir. Ama çekip gidecek bir köpeğin, sahibi tarafından daha ağır cezalandırılması, öldürülmesi veya daha eziyetli bir hayata mahkum edilmesi sözkonusudur. Köpekler bunu bilmez ancak çok derin bir şekilde hisseder. Zaten işte bu hissedebilme yetenekleri sayesinde bir numaralı evcil hayvandırlar.


Biz hayvan severler olarak bu vahşete karşıyız ve hepimiz bu karşı oluşta hemfikiriz ancak ne yazıktır ki ön yargılarımız sonucu sahip olduğumuz düşünceler hep sahne üzerinedir. Orada gariban hayvanlar can derdinde kan revan dövüşürken bizler suçlamak için işaret parmaklarımızı direk sahneye yöneltiyoruz, sanki orada olmak onların kendi tercihleriymiş gibi! O hayvanları o psikolojiye, kondisyona getiren, oraya çıkaran, birbirini parçalatan insanlar ile sizin aranızda ırk millet farkı gözetmeden ayrım yapabiliyorsanız pb köpekler ile diğer köpekler arasında da böyle objektif bir ayrım yapabiliyor olmanız gerekiyor. Yani sadece ırkından dolayı yapılan önyargılı yaklaşımdan vazgeçilmesi gerekiyor.


Dövüştürülen köpeklere Game Dog yani bizdeki çevrimiyle oyun köpeği deniliyor. Oyuna bakınız! Tabi bu tarz kelimeler büyük ihtimal ile yapılan işin çaktırmadan bir spor olduğunu insanların bilinç altına işlemek için. Bunu çok garipsemeyin zira dövüşler, arenada ölen insan ve hayvanların yaptığı şeyin oyun ve spor olarak tabir edilmesi eski yunandan roma'ya oradan yakın çağımıza kadar tüm avrupa medeniyetlerine kadar uzanıyor. Hazır yeri gelmişken; Batı medeniyetinin sırf savaşlarda Türk'lere karşı zafer kazanamadığı ve bunu kamufle etmek için bizleri barbar olarak nitelendirmesi ancak tarihten ve objektiflikten bihaber insanların inanabileceği bir safsatadır. Bu gün için ise durum, batı medeniyetinin içimize girmesi ile oldukça değişmiş durumda. Yinede ben buna rağmen kendini Türk ve Müslüman olarak kabul eden bir insanın Allah'ın sırf bizler için yarattığı aciz ve zavallı hayvanları dövüştürüp bundan zevk almasını kabul edemiyorum. Geçimişimizin kahramanlıklıklarını ne yazık ki bu günümüzün sefaleti ile örtüyoruz. Araya bu taraz bilgiler ve yaklaşımlar sokmadan edemiyorum elimde değil. Dönüyoruz konumuza.


Neden Pitbull?

Köpek dövüşlerinde neden çoğunlukla pb köpeklerin tercih edildiğini anlamak çok zor değil fakat yine de bu konunun birçok püf noktası ve halk tarafından bilinmeyen yönleri var. Pb tercih edilmesini madde madde sıralarsak belki daha net anlaşılabilir.

1- Zaten bu amaç doğrultusunda üretilmiş köpeklerdir.

Bu konuyu tekrar incelemek isterseniz kökeni ve türleri bölümüne göz atınız.

2- Zihinsel olarak dövüşmeye yatkındırlar.

Cesur ve inatçı bir köpektir ki bu bile çoğu zaman kazanmaya tek başına yetebilecek özelliklerdir. İnatçı ve korkusuz yapısı yüzünden hayatta kalmaya değil ölümüne bir dövüşme isteği vardır. Tabi bu mutlaka sahibi tarafından o şekilde koşullandırılan hayvanlar için geçerlidir, yoksa aynı köpek farklı yetiştirilirse, büyüdüğünde bir kediden kaçabilecek psikolojide bile olabilir. Bu büyük oranda biz hayvan sahiplerinin elinde.

3- Fiziksel olarak birtakım avantajları vardır.

Kaslı ve güçlü bir vücudu vardır, dayanıklıdır, enerjiktir, geç yorulur. Küçük olması sebebiyle çeviktir ve büyük köpeklere hassas olan alt bölgelerinden (ayak ve boğaz) saldırma avantajı vardır. Acıya toleransı çok fazladır. Boynundaki derinin kalın ve elastiki yapısı kendisini ısıran rakibin boyun/boğaz kaslarına ulaşamadan orayı boş yere tutarak yorulmasına sebep olurken nefesi kesilmediği için daha uzun soluklu dövüşebilir.

4- Beslenmesi pratik, nispeten küçük ebatlı ve sessiz köpeklerdir.

Bana göre dövüştürmek için pb beslenmesinin en etkin sebebi budur. Sessiz, küçük ve az masraflı yapısı pb’u herkesin besleyip arenaya sürebileceği bir konuma getiriyor. Kısa tüylü olan bu köpekleri neredeyse hiç yıkamanıza bile gerek yoktur, evde tutuyorsanız sadece fırçalayarak bile tüy ve temizlik bakımını yapmak çok kolaydır. Dövüşlerde pb’lardan daha başarılı ve güçlü olan büyük köpekler vardır ancak öyle dezavantajları vardır ki bunlar çoğu insanın baş edemeyeceği sorunlardır. Büyük köpekler çok besin tüketir ve çok masraflıdır. Pb gibi arabanın arka koltuğuna atıp diyar diyar gezdiremezsiniz, hele ki dövüştürdüğünüz için onu kanundan saklamanız gerekiyorsa. Büyük köpekleri apartman dairesinde sessiz sessiz barındıramazsınız er ya da geç birileri ya korkudan ya gürültüden ya kokudan şikâyet edecektir. Büyük köpekler sadece kılları, salyaları ve kokuları ile değil, sadece büyük oluşları ile bile evin içinde büyük sorundurlar. Bahçede besliyor olasınız bile kazarlar yeşil alanı bozarlar. Malum artık çağımızda herkes çiftliklerde yaşamıyor veya sadece büyük köpek besleyebilmek için çiftlik evine taşınamıyor.


Şundan emin olabilirsiniz ki eğer pb beslenme oranına başka bir mastif veya çoban türü erişse ve bu köpekler dövüşmek için eğitilse aynı önyargılı ve yasaklı akıbet onlar için de kaçınılmaz olacaktır. Örneğin şu anda zamanımızda ve ülkemizde milli köpeğimiz kangal tam bu eşiğe gelmek üzeredir. Yıllarca gücü, zekâsı ve dayanıklılığı ile bildiğimiz Anadolu’nun vefakâr kangal köpekleri şu anda neredeyse sadece dövüştürülmek için beslenir hale geldi ve çok fazla miktarda üretilip çoğaltıldı. Bundan çok değil birkaç nesil sonra saldırgan ve tehlikeli davranışlar sergilemesi kaçınılmaz olacaktır. Oysaki kangal köpeklerini Anadolu insanları olarak hepimiz severiz. Uysal, merhametli, akıllı hepsinden önemlisi çobanlık gibi belirgin bir görevi olan köpeklerdir. Peki, ne olacak? Onları da mı yasaklayacağız? Ankara kedisi, Ankara Tiftik Keçisi, Ankara Tavşanı, Van kedisi, Urfa Ceylanı vb. gibi birçok eşsiz mirası yok ettiğimiz gibi onları da mı yok edeceğiz?


Benim yaklaşım tarzım insan eksenindedir yani herhangi bir hayvan ırkını yasaklamak veya kökünü kurutmak yerine, insanları bilinçlendirmek ve hatalı davranışlara sahip insanlara ağır yaptırımlar getirmek gerekliliği yönünde. Ayrıca gereksiz yere köpeklerin çoğalması başıboş halde sokaklarda ve tabiatta gezmesi de çok hatalı bir davranış ki bunun sonu er ya da geç halk, yerel yönetimler ve hayvan hakları savunucularını karşı karşıya getirecektir. Memleketimizde giderek azalan doğal hayvancılığa mukabil aşırı derecede artan çoban köpeği nüfusu vardır ve bu hayvanlar ya ihtiyaç fazlalığından ya da beklenen başarıyı gösterememelerinden dolayı zamanla doğaya salınmaktadırlar. Kendi başlarına sürüler kuran bu hayvanlar hem insanlar hem de doğal yaşam için tehlike oluşturmaktadırlar. Kurt, ayı, tilki, çakal, yaban domuzu, tavşan vs. gibi sahip olduğumuz bütün yabanıl zenginlikler bu başıboş köpek sürülerinin tehdidi altına girmek üzeredir. Hele ki gecenin bir yarısı, kurduğunuz kamp alanında veya tarlada gezerken bu köpek sürülerinden biri ile karşılaşmayı siz de istemezsiniz. Örnek olarak zamanında Tazmanya adasına götürülen 3-4 tane tilkinin daha sonra kendi kendilerine üreyip çoğalarak bütün koca adanın doğal hayatını nasıl olumsuz yönde değiştirdiğini inceleyebilirsiniz.


Dövüşmek için üretilen ve yetiştirilen pitbullara koşu bantlarında saatlerce koşturulup, Spring Pole ve Weight Pulling çalışması yaptırılıyor. Peki dünyada hangi köpeğe veriliyor bu eğitimler?. Birçok köpek sahibi bahçede bağlı duran köpeğini çözer ve bir pitbulun karşısına dövüşmeye çıkarır. Muhtemelen ve büyük oranda kaybeder. Ancak konunun asıl püf noktası kazanmak veya kaybetmek değil. Konunun en can alıcı noktası eğitim verilerek hormonları ve psikolojisi coşturulmuş bir pitbull’un tabiattaki her canlı için kesinlikle bir tehlike oluşturacağıdır. Açıkçası şahsen kendim bile böyle bir köpeğin yanından geçmem. Ama ben zaten bir aslanın veya timsahın da yanından geçmem. Aslan veya timsah gibi hayvanlar vahşi tabiatlarının gereğini yapar, beslenme ve korunma güdüsü ile hareket ederler bundan dolayı hiçbir zaman suçlanamazlar. Bununla beraber bir köpeğin de kesinlikle evcil bir evcil hayvan olması gerekiyor. Eğer bir köpek evcil değil ise bunun sorumlusu sahibidir yoksa dövüşmeye koşullandırılmamış hiçbir hayvan kafese girip sağı solu parçalansın, sakat kalsın veya ölsün istemez. Eğer bunu yapıyorsa sahibi onu oraya koyduğu için, sahibi onu başka köpeklerin karşısına koyup dövüşmesini istediği içindir. Bu dövüşler Amerika ve Kanada haricinde hiçbir yerde kafeslerde yapılmıyor. Uluorta boş bir alanda dövüştürülen köpekler açık alanı sahiplenme konusunda saha istekli ve bu yüzden daha tehlikeli oluyor. Sahibinden köpeğe geçen bu dövüşme isteği hayvanda yer eder, geri dönüşü çok zordur ancak hayvanın yaşı kaç olursa olsun imkânsız da değildir. Çok saldırgan ve yaşlı hayvanların kısacık ama sabırlı bir eğitim ile normale döndüğüne tanık oldum. Yeter ki bu köpekler de diğer ırklar gibi aile ortamında ve sevgiyle yaşasın. İnternette biraz araştırma yaparsanız değil köpeğin, çok yırtıcı bildiğimiz birçok hayvanın bile sevgi ile ehlileştirildiğini görebilirsiniz. Kaldı ki bir köpek doğuştan evcildir ve ehlileştirilmeye ihtiyacı yoktur, siz yeter ki vahşileştirmeyin.

Genel Özellikleri

Genel

Dövüş köpeği olarak bilinmesi en genel özelliğidir. Bunun sebebi bu amaç doğrultusunda üretilip kullanılmış olmasındandır. Buna mukabil dünyada dövüş köpeği olarak bilinen başka bir köpek ırkı yoktur bu yüzden ben dövüş köpeği diye bir nitelemeyi kabul etmiyorum. Hem çağdaşları hem en yakın akrabaları olan Bulldog ve Bull Terrier de ilk başlarda aynı amaçla üretilmiş olsa da bu gün itibarı ile nasıl onlara dövüş köpeği denmiyorsa, pitbull için de dövüş köpeği tabiri kullanılmamalı. Çünkü sadece bu niteleme bile tek başına bu köpek türü için ön yargılar oluşturmaya yetiyor.



Pitbull türü köpeklerin (apbt ve staff) neredeyse tüm özellikleri ÇOK parantezine alınabilir çünkü gerçekten ÇOK köpektirler. Sahibine çok bağlı, çok atletik ve enerjik, çok heyecanlı, çok güçlü, acıya ve yorgunluğa çok dayanıklı, agresif ise çok agresif uysal ise çok uysal, gibi. Açıkça söylüyorum bir pitbull besleyen kişi bir daha diğer köpek ırklarından birini aynı coşku ve lezzetle besleyemez. Çünkü o kadar dolu bir köpektir ve size kendisini öyle kabullendirir ki bir daha neredeyse dönüşü yoktur. Ve bu net bir yargıdır öyle veya böyle, bir pitbull besleyen herkesin ne demek istediğimi anladığına eminim.



Güzellik mi? O da neymiş?

Büyük kafası, büyük ağzı ve nispeten ifadesiz bakan gözleri yüzünden çoğu insanda güzellik hissiyatı uyandırmayan bir çehresi vardır. Buna mukabil vücudunun orantıları, çevik duruşu ve hareket edişi pitbull’u seyrine doyulmaz bir köpek yapar. Hani çok estetik bir futbolcunun oyununu futbol sevmeyen bir insan bile zevkle seyreder ya, pitbull işte tam öyle bir köpektir. On numara forması yoktur ama o doğuştan on numara bir köpektir. Yüz güzelliği ile gireceği hiçbir yarışmayı kazanamayacağı belllidir, bunu herkes kabul edebilir ancak iyi huylu bir pitbull beslediğiniz veya onu siz iyi huylu yaptığınız zaman bu köpeğin yüzünün güzel olmayışı inanın sizin için artık hiçbir anlam ifade etmiyor. Güzel huy güzel bir yüzden çok daha sevilmeye layıktır yanına bir de çevik bir vücut eklenince o köpek artık ailenizin vazgeçilmez bir parçası oluyor. Bir pitbull'da iyi huy diğer köpeklerden daha çok göze batıyor çünkü çok güçlü olan bu hayvan mütevazi ve yumuşak huylu olduğu zaman insan ruhuna, ısıran, kendini yırtarcasına havlayan birçok küçük (ve büyük) köpekten çok daha fazla hitabediyor. Yani tipine bakarak bir köpeği kesinlikle yargılamamamız gerekiyor. Heleki bizim gibi İlyas Salman filmleri seyreden bir milletin pitbull'a çirkin demesi kadar absürd bişey olamaz.


Vücut Standartları

Pitbull kadar geniş bir renk ve vücut ölçüleri standartları olan başka bir köpek türü yoktur. 17 kilodan 45 kiloya kadar ve neredeyse her renkte pitbull görmek mümkündür. En belirgin yerleri kafa ve yüzleridir yani ölçüleri ve rengi ne olursa olsun suratına baktığınız zaman bir pitbull’u mutlaka tanırsınız. Kısa tüyleri kaslı gövdesinin detaylarının görünmesine izin verir, benzer durum dobermann köpeklerinde de vardır hatta çarpıcı estetik denildiği zaman benim ilk aklıma gelen dobermann köpekleridir. Pitbull da boyutuna göre çok estetik bir vücuda sahiptir. Vücudunu kullanırken çok kontrollü ve çevik olması itibarı ile dobermann’dan, hele ki diğer köpeklerden bariz olarak farklıdır. Bu kadar güzel kontrol edilen bir vücudu ve estetik hareketleri av köpeklerinden başka türlerde gözlemleyemezsiniz. Tabi bu benim şahsi kanaatim yoksa herkesin köpeği kendisine güzel gelir ve sarsak hareket ediyor olsa bile sahibi köpeğini seyretmeyi mutlaka sevecektir, olması gereken de budur zaten.

Olumlu Olumsuz Yönleri

Pitbull beslemenin güzel yönleri



- Sessizdir

Birçok köpeğin aksine oldukça sessiz ve havlamayan bir yapısı vardır ve bu onu apartman yaşantısına uygun kılar. Elbetteki bağlı kaldığı veya yoğun bir uyaran ile karşılaştığı zaman uzun uzun havlayacaktır. Sesi örneğin bir dobermann kadar gür olmadığı için de bütün apartmanı ayağa kaldırmayabilir buna mukabil oldukça rahatsız edici bir ağlama ses tonu vardır.

- Tüy bakımı azdır

Genel olarak uzun tüylü köpekler gibi sık bakım ve temizlik gerektirmez.

- Salya sorunu azdır

Özellikle büyük ve bazı orta büyüklükte köpeklerde çokça karşılaşılan bol salya problemi pb’larda pek olmaz.

- Küçük ebatlıdır

Küçük boyutlarından dolayı hem evde barındırmak hem araç ile nakletmek pek sorun olmaz.

- Atletik ve çevik yapısı insan ruhuna hitap eder

Kararlı ve kendine güvenen bir tarzı vardır sarsak hareket etmez ve onu hareket ederken izlemek gerçekten çok keyiflidir.



Pitbull’un dezavantajları.



- Kanuni yükümlülükler

Bu konuyu ilgili kanun sayfasından detaylı olarak okuyabilirsiniz.

- Gerçek anlamda bir görev veya insana eşlik eden köpek sınıfına girmemesi

Köpek görevleri sayfasından detaylı okuyabilirsiniz

- Tüy yapısı

Kısa ve sert tüylerini özellikle kumaş yüzeylerden temizlemek biraz uğraştırabilir.

- Diğer hayvanlara karşı uyumsuz davranışlar

Çok iyi bir sosyalleşme sürecinden geçmeyen pb’ların büyük çoğunluğu diğer hayvanlara karşı saldırgan tavır sergileyebilir. Bunu yenmek ise bebeklikten başlayan ve oldukça çaba sarf etmeyi gerektiren bir süreçtir. Aynı sosyalleşmeyi küçüklüğünde almamış yetişkin bir pb’a uygulamak isteyip diğer hayvanlar ve insanlar arasında kontrolsüz olarak bırakmak ise bir risk teşkil eder. Pb’un diğer köpeklere nazaran en zayıf tarafı da bu olarak değerlendirilebilir. Buna rağmen küçüklükten itibaren iyi sosyalleşmiş ve zararlı alışkanlıklardan men edilmiş bir pb aynı süreçte başına buyruk bırakılmış bir labrador köpeğinden daha uysal ve uyumlu da olabilmektedir bu çok büyük oranda yetiştiriciye bağlıdır.

- Gereğinden fazla kendine güven ve cesaret

Bunun nasıl bir şey olduğunu açıklamak oldukça zor ancak hayatın her alanında olduğu gibi aşırılığın o veya bu şekilde mutlaka bazı zararları vardır. Anlatılmaz yaşanır denilebilecek bir konudur bu o bakımdan birkaç örnek ile tarif etmeye çalışacağım. Pb dominant bir köpek ırkıdır yani baskın karakterlidir. Siz köpeğinizi ne kadar sosyal ve barışçıl yetiştirmiş de olsanız gün gelip köpeğinizi sokakta gezdirirken karşınıza çıkabilecek agresyon gösteren bir köpek barışçıl pb’unuzu bastırmak yerine tetikleyebilir, kimse istemez ancak bunun da çok tatsız sonuçları olabilir.

Bir diğer örneği şöyle verelim. Böyle bir örneği her ne kadar hayatınız boyunca belki de hiç yaşamayacak bile olsanız, amaç konuya açıklık getirmek!. Tarla, orman vs gibi yaban hayatının olduğu bir ortamda pb’unuzu serbest bırakmak ta yine bir risk teşkil eder. Karşınıza çıkabilecek ayı, kurt, domuz gibi bir yaban hayvanına düşünmeden korkusuzca saldıracaktır. Saldırabilir demiyorum, saldıracaktır diyorum. Nedendir bilmiyorum bu böyle, ilk kez gördüğü bir canlının mutlaka burnunun dibine kadar girer ve çok büyük olasılıkla yeni tanıştığı her canlıyı tehdit olarak algılıyorlar. Yani düşünmeden kendini öldürtecektir ki böyle bir davranışın ne ona ne size hiçbir yararı olmayacaktır. Aynı durumda kalan herhangi başka bir köpek ise havlar, koşar döner ve yabani hayvanı tedirgin edip kaçmaya teşvik eder ki mutlu sonlar büyük oranda böyle sahnelerinden ardından gelir. Zannedilenin aksine köpeklerin en güçlü silahları dişleri değil havlamaları, zekâ ve hareket kabiliyetleridir. Çünkü doğada bir köpeğin dişlerini kullanarak kendini savunmasını gerektirecek en büyük rakibi ancak başka bir köpektir ki o şartlar altında dahi insanların onlara yaptırdığı gibi ölümüne dövüşmezler. Afrika yaban köpekleri ve Avustralya dingo’larını saymazsak doğada kendi başına veya sürü olarak başarılı bir şekilde avlanabilen başka köpek türü yoktur. Bu da demektir ki; evinizdeki köpeğin, dişlerine yaşadığı süre boyunca verdiğiniz yemekleri yemekten başka neredeyse hiç ihtiyacı olmayacak.

Köpeklerin Görevleri

KÖPEKLER NE İŞLERDE KULLANILABİLİR


Köpeklere edindirebilen başlıca görevler olarak şunları sayabiliriz.


- Askeri ve Polis Güçleri

Narkotik, Asayiş, Bekçilik, Haber İletimi, İz takibi, Bomba ve Mayın Bulma, vs..

- Sağlık Hizmetleri

Özel durumlu hastaların rehabilitasyonu, Görme engelliler için yardımcılık, Rehber, vs..

- Kişisel Amaçlı Kullanımlar

Mülk koruma, Bekçilik, Av yardımcısı, Çobanlık ve/veya sürü koruma, Kızak çekmek, Sadece kişisel talep vs..

- Kurumsal ve Kamu Hizmetleri

Arama kurtarma, Mülk koruma vs..



- Ekonomide Etkinliği Yüksek Bir Sektör

Köpek üretim, satış ve eğitimi, Sektöre yönelik gıda maddeleri ve malzeme üretimi ve satışı, Veterinerlik hizmetleri ilaç üretim ve satışı, Yarışmalar ve Eğitim hizmetleri vs.


Pitbull’un Yeri

Peki pb üstte saydığımız maddelerden en çok hangisine uygundur? Cevap ne yazık ki “Hiçbirisi”. Biraz acımasız gibi görünse de doğru cevap budur.

Pitbull’lar da diğer birçok nitelikli köpek ırkı gibi insana yardımcı olabilecek birçok görevde denenmiş ve sonuçları gözlemlenmiştir. Bu deneylerde zaman zaman etkileyici başarılar elde edilmişse de genel olarak ele alındığında sarf edilen maddi ve manevi efor elde edilen kazanım’dan yüksek olmuştur. Bu sebeple dünyanın birçok ülkesinde pb köpeklerine görev atanması çalışmalarından vazgeçilmiştir. Benzer bir durum milli köpeğimiz kangal’larda da hasıl olmuş, eğitim süreci ve sonucunda verimin çok yüksek olmamasından dolayı birçok alanda kangal eğitimi durdurulmuştur. Buna mukabil kangal’ın doğuştan gelen ve hiçbir eğitim gerektirmeyen çobanlık güdüsü ve yeteneği vardır ki bu da onu doğuştan bir görev köpeği yapar.

Yük Çekme

Pb’lar çok büyük yükler çekebilir. Arkasına bağlayacağınız ağır bir nesneyi çekip götürebilir ancak hiçbir zaman bir husky veya malamut gibi kızaklara koşulamaz. Soğuk hava faktörünü bir kenara atsak bile kızak çekmek sürü çalışmasıdır. Sıkılmadan, diğer köpeklere bulaşmadan, itaatsizlik göstermeden diğer bütün köpekler gibi alfa köpeğe tabiiyet gerektirir. Pitbull bunu yapamaz.

Bekçilik ve Koruma

Pb bu görevleri muadili olan diğer bütün köpeklerden daha sert ve tavizsiz bir şekilde yapabilir. Ancak ne yazık ki makbul olan bu değildir. Örneğin bir dobermann çok akıllı ve hissiyatı kuvvetli bir hayvandır. Bu sayede dostu düşmanı ayırt etmekte zorlanmaz, koruması gereken yeri korur ama düşmana öldüresiye saldırmaz. Bu haliyle yeterince caydırıcıdır. Ancak pitbull bu saydığımız özelliklere pek haiz değildir. Dostu düşmanı ayırmakta zorlanabilir ve düşmana öldüresiye saldırması muhtemeldir bu da hiç kimsenin isteyeceği bir şey olamaz. Sonuçta ne olursa olsun insanlar incinmemeli.

Görme engelli yardımcılığı ve rehabilitasyon

Bir pb için kesinlikle en olmayacak görevler bunlardır. Pb çok heyecanlı ve enerjik bir köpektir. Çok yaşlanıp da elden ayaktan düşmediyse mutlaka sürekli hareketli olacak ve anlam veremediği bu durağan göreve boyun eğmek istemeyecektir.

Polis güçlerinde

Bekçilik ve koruma başlığı altındaki sebeplerden dolayı asayiş görevlerinde kullanılması çok uygun değildir. Keza narkotik için de pb’dan çok daha keskin koku alma özelliklerine sahip köpekleri kullanmak uygundur.


Peki, sevgili pb’umuzu ne yapacağız? Cevap şöyledir; Bir şey yapmaya çalışmayacağız, onu da insana eşlik eden köpek kategorisine dahil edip yanımızda bulunduracağız o kadar. Bu gözünüze çok korkunç gelmesin çünkü türü/ırkına bakılmaksızın apartman hayatında yaşayan bütün köpeklerin durumu tamamen bu paraleldedir. Yani evinizde beslediğiniz bir dobermann ile kaniş arasında görev yapma açısından hiçbir fark yoktur, ikisi de siz uyurken evinizi başarılı bir şekilde koruyabilirler ve zaten bütün yapmaları gereken de budur. Görev mörev beni ilgilendirmez ben sadece sevdiğim için köpeğimi beslerim diyorsanız zaten sorun yok demektir çünkü kimsenin çok sevdiği köpeğini bir dövüş köpeğine çevirmeyeceğine eminim. Hal böyle olunca yine evinizde sosyalleşmiş pb’unuz ile bir kaniş arasında fark yoktur sözümün doğruluğu açık olarak anlaşılır.

Ancak yine de şunu da eklemek isterim. Dövüşlerden arındırılmış yeni nesil pitbull’lara sahip olduğumuz zaman bu köpeklerin çok iyi bekçi köpekleri olacağına adım gibi eminim. Özellikle rottweiler köpeklerinden daha iyi bekçi köpeği olacaklarını düşünüyorum. Çünkü agresyon göstermeye başladığı andan itibaren yemekle mamayla falan kandıramazsınız üstelik enerjik yapılarından dolayı sürekli uyanık ve gözleri açık olurlar. Tabi bu dediğim, dövüşler ve kötü sahiplerden arındırılmış, kondisyon ve inat eğitimi verilmemiş bir pitbull nesli için geçerli olacaktır. Bu genelleme bütün güçlü köpekler için geçerlidir, sosyal hayata sokulmuş hiçbir güçlü köpeğin kondisyon yapmasına izin verilmemelidir. Sonuç olarak bu köpekler bir husky gibi, ıssız diyarlarda kızak çekmiyorlar veya dağlarda çobanlık yapmıyorlar. Şehirde evlerimizde bizimle yaşıyorlarsa bazı baskın dürtülerinin törpülenmesi gerekiyor.

Gerçekler Ve Önyargılar

Bu köpek türünün yanlış pohpohlanma sebebi birincil olarak medyadır. Kim ne derse desin birinci sebep tamamen medyadır. Medyanın afiş başlık sevdası pitbull köpeklerinin bütün dünyada yanlış tanınması ve kötü amaçlı sahiplerin ilgi odağı haline gelmesine sebep olmuştur. Yalan yanlış ve abartılı haberlerden dolayı ortaya çıkan sonuç şudur. Pitbull köpeklerini maddi veya ego taraflı çıkar amaçlı kullanmak isteyen insanlar yoğun şekilde bu köpekleri edinmiş ve amaçlarına uygun olarak vahşileştirmiştir. Aynı şekilde cici bici aile yaşantısı olup ta köpek beslemek isteyen insanlar tercihlerini başka köpeklerden yana kullanmış ve ortaya aynen herkesin bildiği gibi bir pitbull problemi çıkmıştır. Oysaki asıl problem köpekler değil sahipleridir ve bu o kadar aşikârdır ki üstüne yorum bile kabul gerektirmez.

Pitbull köpeğinin üretildikten sonra başından beri dövüş amaçlı üretildiği hepimiz tarafından malumdur. Ancak 20.YY başından itibaren insana saldırma eğilimli olanların elimine edilmesi ve köpek dövüşlerinin kanun dışı hale getirilmesi ile bu ırk da artık aile yaşantısına uygun hale gelmiştir. Üstelik aile yaşantısına diğer birçok köpekten daha uyumlu ve tahammüllüdür. Ancak ne yazık ki biraz önce bahsettiğimiz gibi medya etkisi sebebiyle pb köpekleri aileler tarafından hep eğitimsiz cahil ve kötü niyetli kişilere doğru itilmiştir. Buyurun medyanın ekmeğine kaymak.

Ben de şimdi sizce medya ya mı yükleniyorum? Pitbull saldırı vakalarından medya mı sorumlu yani? Elbette ki bunu söylemiyorum ancak medyanın yaptığı şey; Pitbull köpeklerinin cahil topluma doğru itilmesine sebep olmak. Diğer ülkeleri şu an için örnek gösteremiyorum çünkü eksik bilgimden dolayı oralar hakkında objektif bir yorum yapamam. Konumuz şu anda bizim ülkemiz.

Daha pitbull köpeğinin adını bile bilmezken bu ülkede binlerce insan köpek saldırısına uğradı, kuduz’dan hayatlarını kaybetti. Keza pitbull ile tanışmamızdan sonra da köpek saldırıları çok sayıda olmuştur. Ancak elinizi vicdanınıza koyarak geçmişi ve bu günü gözünüzün önüne getirin. Hangi gazetede ALMAN KURDU VAHŞETİ diye bir başlık gördünüz? Veya hangi gazete KATİL KÖPEK KANGAL diye bir başlık gördünüz? Bu güne kadar köpek saldırıları ile ilgili bütün haberler KÖPEK ADAMA SALDIRDI şeklindeydi ve bu başlık bu günden sonra da değişmeyecektir. Oysa ki onca olay içerisinde bir kere pitbull adı geçse medya bunu kesinlikle ıskalamaz ve buyurun size net olarak ilgi çekici damardan vuran başlıklar.

PİTBULL VAHŞETİ

KATİL KÖPEK PİTBULL

KATİL PİTBULL DEHŞET SAÇTI

Vs.



Dikkat ederseniz konu pitbull olduğu zaman kesinlikle atlanmaz hemen başlığın içine bir pitbull kelimesi yanında katil, vahşet vs gibi galeyan uyandırıcı bir betimleme ile yerleştirilir. Bu nasıl bir zihniyettir? Bu zihniyetin köpekleri para için dövüştüren cahil zihniyetten hiçbir farkı var mıdır? Kesinlikle yoktur, konunun özü zaten köpeğin çıkar amaçlı kullanılmasından ibarettir. Üstelik medyanın hitap ettiği kitle çok daha geniş ve etkisi güçlü, yani çok daha büyük bir kötülük söz konusu.



Daha güncel olayımız. Pitbullların toplanması ile ilgili kanunun ilk çıktığı gün korkudan millet köpeklerini sokağa falan atmıştı. Korktukları şey 3400 lira ceza ödemekti. Gördüğünüz gibi bu tarz insanları tek ilgilendiren şey para, yani hayvan sevgisi falan değil. Neyse toplumun o kesimini ve memleketimizin eğitim düzeyini de irdelemeyeceğim konumuz pitbull ve doğru yanlış bilgiler. Ben sokağa salınmış köpekleri, barınakları ve belediye çalışanlarının sokaktan pitbull toplamasını da televizyondan izledim. Daha ilk gün sokaktan köpek toplama haberi görüntüleriyle birlikte Adana’dan geldi. Oturdum ilgi ve şaşkınlıkla hem belediye görevlilerinin hem de medyanın önyargılı cahil portresini seyrettim. Görüntülerde belediyenin topladığı 5 köpekten bir tanesi boxer iki tanesi pitbull kırması ve diğer iki tanesi ise pitbull ile yakından uzaktan alakası olmayan sokak köpekleri. Gariban hayvanlar başlarına ne geleceğini bile bilmeden kuyruklarını sıkıştırmış direnemiyorlardı bile. Ben bunu ana haber bültenlerinde katil köpek pitbull’lar toplanıyor başlığı altında izledim.

Pitbull konusunun ivedi olarak meclise taşınma sebebi ise Antalya’da meydana gelen bir olaymış. Medya gayet açıklayıcı resimler ile sağ olsun hepimizi bilgilendirdi. Resimli haberlerde iki tane pitbull köpeği bir kediyi kovalayıp öldürüyor. İşte haber budur! Katil Pitbull! Böyle bir şeyi ben kabul edemiyorum bir türlü, bu nasıl bir haberdir? İlk kez mi köpek kediyi öldürüyor? Tabiki ilk kez değil ama medya’nın eline görüntü ve resim geçmiş haliyle onu hemen pazarlaması lazım. Doğal olarak binlerce yıldır cereyan eden sıradan bir kedi köpek ilişkisini korkunç bir hale dönüştürmek lazım. Irkları ne olursa olsun yan yana gelen iki tane ev köpeği kedi görürlerse saldırırlar. Sürü psikolojisi ve liderlik çabası ve bölge sahiplenme gibi kavramları vardır köpeklerin. İşte zaten tam olarak bu yüzden insanlar sokakta yürürken sokak köpeklerinden değil, sahipli köpeklerden çekinirler. Ama medya bunu önemsemez, önemli olan flaş haberdir. Editörümüzün eğer varsa ya golden’ı ya Chihuahua köpeği olduğuna göre yine eşsiz bir pitbull afişi atmakta sakınca yoktur. Benim kedim de var köpeğim de ve ikisi de birbirleri ile çok iyi geçinirler ancak civarda başka bir köpek varsa iyi huylu olduğuna adım gibi emin bile olsam kedimi emniyetli bir yere koyarım çünkü yan yana gelen iki köpek her zaman için iki bilinmeyenli bir denklem potansiyelindedirler. Medya neden hayatın her anı her durumu ile ilgili olarak sürekli bizi gaza getiriyor? Aynı örnek spor sayfalarında da dikkatimi çekiyor. Öyle çarpıcı başlıklar öyle vurucu kelimeler var ki okuyucunun bir zaman sonra artık coşmaması mümkün değil. Yok a takımı b takımını ezdi, yok c takımı intihar etti vs vs.. ve köşe yazarları dahil öyle fanatik yazılar yazıyor ki, artık stada giden taraftarlarda bir cenge gider havasını net olarak görebilirsiniz. Daha sonra kavga dövüş olay olduğu zaman da ertesi günkü gazete manşetlerini vereyim size.


MAÇTA KAVGA ÇIKTI

ŞEHİR MAGANDASI DEHŞET SAÇTI


Bu tarz başlıkları küçümsemeyin sakın! Doğumunuzdan beri alıyorsunuz bu arsenik zehrini, her gün, an be an. Buna mukabil medyanın etkisine girmiş bir kısım insan ya zaten cahildir ya da medyanın cahilleştirdiklerindendir. İşte o kısım insanlar hemen gidip birer pitbull edinirler, çünkü delikanlı adama bir “katil köpek” yakışır! Medyanın tuttuğu takım, sevdiği köpek, vs yoktur. Bütün bunları tek bir hamlede üç kuruş için satmaktan çekinmez, hatta bundan zevk alır. Kimilerimiz de gider maçlarda birbirini öldürür, ya da sokak arasında köpek dövüştürür. Hazır yeri gelmişken futbolu da yasaklayalım! Bütün dünyada futbol yüzünden ölen insan sayısı malum, köpeklerin öldürdüğü tüm canlılardan kat be kat fazladır. Hatta arabaya binmeyi de yasaklayalım. Onca trafik cezasına mukabil trafik ölümleri nasıl azalmıyor? Çünkü trafik cezası rakamları, trafik kazasını önlemek için değil vatandaşın kaşıkla kazandığını kepçe ile almak için belirleniyor. Pitbull köpekleri için öngörülen 3400 lira ceza da tam olarak bu amaçla çıkmıştır.


Meclisten geçen kanunun sadece pitbull köpekleri için olduğunu mu sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz. O kanunda adı geçen köpek ırkları şunlar

APBT ve AMSTAFF (Pitbull)

Dogo Argentino

Tosa Inu

Fila Brasileiro


Yerel yönetim görevlileri kendilerine gelen emre binaen pitbull toplayacaklar, of of göreve bak. Ancak ilginç olan durum şudur ki Amerikan Pitbull Terrier ırkının isminin içinde pitbull lafı geçiyor olsa da Amerikan Staffordshire ırkında pitbull diye bir kelime yok. Ne yazık ki memlekette kanun çıkaranların ne için kanun çıkardıklarından bile haberi yok. Hangi cengâver belediye görevlisi bir apbt ile amstaff ayrımını yapabilir merak ediyorum. Tabii ki yapamaz, haberlerde hepimiz gördük bırakın bu ayrımı yapmayı, bulldog ve boxer köpeklerini bile topladılar pitbull zannederek. Bu sadece pitbull için çıkan kanundaki cahilliklerden biriydi, diğer bir cahillik örneği de diğer köpek ırkları. Geriye kalan diğer isimleri kaçınız daha önce televizyonda duydunuz? Elbette ki hiçbiriniz. Neden olduğunu hemen açıklayım. Çünkü üstte adı geçen köpeklerden Tosa Inu ve Fila Brasileiro ırkları ülkemizde yok. Keza olsa bile Tosa’nın ve Fila’nın da durumu aynı Dogo Argentino köpeği gibi, dünyada insana saldırdıkları yönünde neredeyse kayıtlı tek bir vaka bile yok. Bunun yanında asık suratlı bir köpeğin karıştığı her vaka kayıtlara zaten mutlaka pitbull diye geçer. Yani pitbull dışındaki hiçbirisi medyatik değil ve adının anılmasına gerek bile yok. Görüldüğü gibi cahil kanunlar ve kötü niyetli medya’nın arasında kalmış durumdayız. Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi kalkıyor, ülkemizde mevcut bile olmayan köpekleri yasaklıyor, birçok kesimin beyaz melek diye isimlendirdiği Dogo Argentino köpeğini sırf bazı ülkelerde domuz avında kullanılıyor diye burada yasaklıyor. Hal böyle olunca objektif ve gerçekçi bir kanunun hemen değişiklik yapıp av köpeklerini ve kangal köpeklerini de yasaklaması gerekir. Malum av köpekleri de avda kullanılıyor ve kangal köpekleri de kurt ve domuz öldürebiliyor. Güneydoğuda her yıl çok sayıda insan akrep sokmasından hayatını kaybediyor. Bu üzücü bir durumdur ancak böyle bir olay neticesinde çözüm, kalkıp tabiattaki cümle akrebin kökünü kurutmak mıdır? İnsanoğlu ancak çevresindeki doğa ile varlığını sürdürebilir. Bize bir faydaları yok, köpekleri öldürelim, yılanları, akrepleri vs.vs. öldürelim gibi bir yaklaşımın sonu doğanın ve bu hayvanların değil, insanlığın sonu olabilir ancak. Doğadaki bütün canlılar dolaylı olarak insanoğlunun bu gezegendeki varlığı için gereklidir ve insan olmanın gereği de canlılığı yok etmeden çözümler üretebilmektir.


Yine meclisimizin bu güzide kanunu der ki bu köpekler kısırlaştırılacak. Tasmasız ve ağızlıksız gezdirilmemeyi anladım da kısırlaştırmak ne demektir? Bu şu demektir, 10 yıl sonra ülkemizde tek bir pitbull’un dahi var olmaması! Bu bir soykırımdır ve çözüm değildir. Çözüm suçluyu hapse atmak değil suçluyu suça teşvik eden sebepleri ortadan kaldırmaktır.


Hazır kangala gelmişken hemen birleştirelim pitbull’un durumu ile. Köpek dövüşleri ülkemizde yaygınlaştıktan sonra sizce en çok üretilen köpek pitbull’mu oldu? Yanlış! Sayısı en çok artan köpek Kangal köpeği oldu. Sebebi malum, ülkemizde pitbull gibi bir köpekle baş edebilecek neredeyse kangal’dan başka ırk yok. Bizler kangal ırkını nasıl biliriz? Kangal yumuşak huylu, ailesine bağlı, merhametli, yeri geldiği zaman çok güçlü koruyucu özelliği ve kabiliyetleri olan bir köpektir. Yani bir zamanlar böyleydi şu anda ise yoğun bir şekilde bir dövüş köpeğine dönüştürülüyor. Birkaç kuşak sonra karşılacağımız kangallar hiç şüphesiz sürüsünün başında onu koruyan vefakâr Anadolu köpekleri olmayacak. Keza ileride bunun için suçlanacak olan sizce insanlar mı olacak yoksa köpekler mi? bu sefer meclis ne yapacak? Hemen bir kanun çıkartıp kangalları da mı yasaklayacaklar? Öyle bile olsa bu yasaklama furyasının sonu nereye kadar gidebilir? Sadece köpekler için demiyorum, hayatın her anı ve alanı ile ilgili olanlardan bahsediyorum.



Yeri Gelmişken Medyanın, medyalığı ile bir fıkra anlatayım

Adamın biri New York, Central Parkta yürüyüş yaparken, aniden kuduz bir köpeğin küçük bir kıza saldırdığını görür. Koşar ve köpekle boğuşmaya başlar. Hayli uzun bir uğraştan sonra üzeri yara bere içinde kaldığı halde köpeği öldürür. Ama küçük kızın da hayatını kurtarmıştır.
Son anda bu sahneyi gören polis nefes nefese olay yerine koşar ve adamın yanına gelir.
Sarılıp teşekkür etikten sonra sen der, bir kahramansın, yarın bütün gazeteler seni yazacaklar. Ve göreceksin başlık da şöyle olacak; Cesur New Yorklu küçük kızın hayatını kurtardı.
Adam ama ben New Yorklu değilim! der.
Polis fark etmez, bu durumda gazeteler şunu yazacaklar; Cesur Amerikalı küçük kızın hayatını kurtardı. Cevabını verir.
Ama ben Amerikalı da değilim der adam artık şaşırarak.
Polis ama, o halde nerelisin? diye sorunca adam cevap verir; Ben Iraklıyım!

Polis adama başka bir şey söylemez. Ama adam ertesi gün gazeteleri aldığında şöyle bir başlıkla karşılaşır; Radikal İslamcı, masum Amerikan köpeğini öldürdü